Transferans ve karşıt transferans nedir ?

Damla

New member
Transferans ve Karşıt Transferans: Psikanaliz Dediğimiz Şey Tam Olarak Bu Mu?

Herkese merhaba forumdaşlar! Bugün sizi biraz kafa karıştıracak ama bir o kadar da eğlendirecek bir konuyla geldim: Transferans ve karşıt transferans! Şimdi diyeceksiniz, "Ne oluyor, doktor mu olduk?!" Valla haklısınız, ama bugün biraz psikanalizin derinliklerine dalalım ve bu iki kavramı mizahi bir şekilde ele alalım. Kendimizi psikolog gibi hissedecek, bir yandan da bir gülümseme atıp rahatlayacağız.

Hadi gelin, transferans ve karşıt transferans neymiş, bakalım!

Transferans: “Sen Bana Benim Annemi Hatırlatıyorsun”

Transferans aslında psikanaliz dünyasında sıkça duyduğumuz bir kavramdır ve oldukça basit bir şekilde açıklanabilir: Bir kişinin geçmişteki ilişkilerindeki duygusal deneyimleri, şu anda başka biriyle kurduğu ilişkiye taşınır. Yani, bir terapist ya da başka bir kişi, istemeden bizim için bir "hatırlatıcı" gibi olabilir ve biz de eski ilişkilerimizdeki duygusal yükleri, onlara transfer ederiz.

Örneğin, diyelim ki birisi terapiste gidiyor ve terapisti, annesinin eski bir versiyonu gibi hissetmeye başlıyor. “Aman Tanrım, ne olur bana ‘Bunu yapma, böyle olma’ deme!” diyebiliyor. Evet, transferans dediğimiz şey tam olarak bu. Bütün duygular, tüm beklentiler ve hayal kırıklıkları eski bir ilişkiye taşınıyor. Terapist bir anlamda, geçmişin o büyük ve karmaşık filmiyle oynayan bir "rollercoaster" karakteri oluyor.

Erkekler bu olaya şöyle yaklaşır mı dersiniz? “Abi, ben transferans mı oldum, anlamıyorum ki. Ben sadece rahatlatıcı bir çözüm istiyorum!” diyeceklerdir. Evet, genellikle erkekler çözüm odaklı, stratejik bakarlar. Bu durumda, "transferans" onların kafasında "Bunu çözmek için ne yapmalıyım?" sorusuna dönüşebilir. Ancak bir psikanalistin koltuğunda rahatça yatarak, geçmişin gölgelerinden kurtulmak pek o kadar kolay olmayacak! :)

Karşıt Transferans: “Beni Anlamadınız!”

Ve işte karşıt transferans… Şimdi bu terim, terapistin de duygusal yükler taşıdığı ve danışanına karşı da duygusal tepkiler verdiği durumu tanımlar. Yani, danışanın geçmişi terapisti de etkiler ve terapist bir noktada “Ya ben bu kadını niye böyle hissediyorum?” diye düşünmeye başlar. İşte burada, karşıt transferans devreye girer.

Kadınlar genellikle daha empatik bir bakış açısına sahiptir, değil mi? Hadi bunu biraz daha eğlenceli bir hale getirelim. Kadınlar terapist olduklarında, danışanları ile empatik bir bağ kurarlar. “Ya sen gerçekten kötü bir şey yaşamışsın, ama birlikte bunu aşarız,” derken, bir bakarsınız birden terapist o kadar empatiye boğulmuş ki, kendi geçmişindeki olayları bile hatırlamaya başlar. “Ah! Benim de annem böyleydi!” dediğinde, karşıt transferans işte tam da burada devreye girer.

“Peki ya erkekler?” diyorsanız, işin komik tarafı şu: Erkekler karşıt transferansla daha stratejik ve "problem çözme" yaklaşımıyla ilgilenebilirler. Yani, eğer bir danışan onlara gelip “Benim annemle ilişkim kötüydü,” dediğinde, erkek terapist hemen stratejik bir çözüm önerisi sunabilir. “Yani, şunu yapmanız lazım: Onu affedin, bu işi çözün, hayatınıza devam edin.” Ama bir kadın terapist, “Hmm, gerçekten zor bir durum. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?” diyerek duygusal bir açıdan yaklaşır.

Tabii, transferans ve karşıt transferans çok karmaşık kavramlar, fakat asıl mesele şu ki: Bir insanın diğerine duygusal yükler taşıması her zaman olacak bir şey. Terapistler bile, danışanlarının geçmişinden etkileniyorlar. Ama bu, onların profesyonelliklerini etkilemiyor, sadece insani olduklarını gösteriyor.

Şimdi Sıra Bizde: Gülümseme ve Biraz Gülüş Atalım!

Evet, forumdaşlar, şu an ne düşündüğünüzü merak ediyorum! Kendi başınıza transferans veya karşıt transferans yaşadınız mı? Yani, “Benim arkadaşım bana annem gibi davranıyor!” dediniz mi? Ya da bir terapiste gitmeye başladığınızda “Hımmm, bu terapist bana eski sevgilimi hatırlatıyor” dediniz mi? :)

Ve daha önemlisi, sizce erkekler transferansa daha stratejik mi yaklaşıyor, kadınlar mı daha empatik? Yani, bir erkek terapist sizce “Şunu yap, şunu yapma” tarzı önerilerde bulunur, bir kadın terapistse “Hadi bir rahatlayalım ve duygusal olarak birbirimizi anlayalım” mı der? :)

Bu konuyu gülümseyerek, biraz eğlenceli bir şekilde tartışmaya açalım! Kendinizi bir terapist olarak hayal edin, sonra bir gün biri gelip size geçmişindeki duygusal yüklerini taşıyarak gelip “Benim annem gibi oldunuz!” deseydi, ne yapardınız? Hadi gelin, hep birlikte düşünelim ve gülümseyelim!
 
Üst