Kölelik Hangi Dönemde ?

Tolga

New member
Kölelik Hangi Dönemde?

Kölelik, tarih boyunca pek çok farklı dönemde ve kültürde varlık göstermiş, insanoğlunun en karanlık yüzlerinden biri olmuştur. İnsanların özgür iradeleri dışında çalıştırılmak üzere zorla tutularak, sahiplerine hizmet etmeleri, köleliğin tanımını oluşturan temel unsurlardır. Kölelik, eski uygarlıklardan modern döneme kadar devam etmiş, zaman zaman yasaklansa da çeşitli şekillerde sürdürülmüştür. Bu yazıda, köleliğin hangi dönemde var olduğu, tarihsel gelişimi ve toplumsal etkileri ele alınacaktır.

Köleliğin Tarihsel Süreci

Kölelik, insanlık tarihinin en eski kurumlarından biridir. İlk kölelik örneklerine Antik Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Roma gibi eski uygarlıklarda rastlanmaktadır. Bu uygarlıklarda köleler genellikle savaşlardan sonra esir alınan insanlar veya borçlarını ödeyemeyen kişilerden oluşuyordu. Kölelik, bir sınıfın diğerini sömürmesi şeklinde işleyen bir sistemdi. Özellikle tarım ve inşaat işlerinde çalışan köleler, iş gücünün büyük kısmını oluşturuyordu.

Ancak köleliğin kökeni yalnızca antik uygarlıklara dayanmıyor. Eski Mısır’daki piramitlerin inşasında, Mezopotamya’daki zigguratlarda ve Roma İmparatorluğu'ndaki büyük yapı projelerinde, iş gücü çoğunlukla kölelerden sağlanmıştır. Bu durum, köleliğin aslında bir ekonomik zorunluluk ve strateji olarak var olduğunun bir göstergesidir.

Orta Çağ ve İslam Dünyasında Kölelik

Orta Çağ’da kölelik, özellikle Avrupa’da, feodalizm ve serflik gibi sosyal yapılarla iç içe geçmiştir. Feodalizmde serfler, toprak sahiplerine bağlı olan ve onların arazilerinde çalışan kişilerdir; ancak bu insanlar kölelerden farklı olarak, bir dereceye kadar kişisel haklara sahipti. Öte yandan, İslam dünyasında kölelik daha farklı bir yapıya bürünmüştür. İslam, köleliği yasaklamış olmakla birlikte, kölelerin dini, sosyal ve kültürel haklarını belirlemiş ve kölelere iyi muamele yapılmasını teşvik etmiştir. Buna rağmen, kölelik Orta Çağ İslam dünyasında da varlığını sürdürmüştür. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda, köleler hem savaşlarda esir alınan kişiler hem de Afrika'dan gelen tüccarlarla temin edilen insanlardı.

Afrika’dan Amerika’ya Köle Ticareti ve Yeni Dönem Köleliği

16. yüzyıldan itibaren, Avrupa'nın yeni keşifleri ve sömürgecilik faaliyetleri köleliğin daha geniş bir boyuta ulaşmasına sebep olmuştur. Afrika'dan binlerce insan, köle olarak Amerika'ya getirilmiştir. Avrupa, Afrika’dan aldığı köleleri Amerika kıtasında, özellikle şeker, tütün ve pamuk gibi tarım ürünlerinin üretiminde kullanmıştır. Bu süreç, "Atlantik Köle Ticareti" olarak bilinir ve yaklaşık 300 yıl sürmüştür.

Afrika’dan gelen kölelerin büyük bir kısmı, zorla çalıştırıldıkları tarlalarda veya maden ocaklarında yaşamış, birçok köle hayatını kaybetmiştir. Bu kölelik dönemi, yalnızca Amerika'da değil, aynı zamanda Avrupa'nın sömürgeci güçlerinin ekonomik büyümeleri açısından da önemli bir rol oynamıştır. Amerika'da köleliğin zirveye ulaşması, 19. yüzyılda ABD’deki iç savaşa (1861-1865) yol açmış, savaşın ardından kölelik kaldırılmıştır.

Modern Dönemde Kölelik ve İnsan Ticaretinin Devamı

Kölelik, resmi olarak 19. yüzyılda çoğu ülkede yasaklanmış olsa da, modern dönemde kölelik farklı şekillerde devam etmektedir. İnsan ticareti, zorla çalıştırma, çocuk işçiliği ve cinsel kölelik gibi olgular, günümüzde de varlıklarını sürdürmektedir. Günümüzdeki kölelik, genellikle yasa dışı olup, modern köleler sıklıkla organ ticareti veya fuhuş amacıyla zorla çalıştırılmaktadır.

Birleşmiş Milletler'e göre, dünya genelinde milyonlarca insan, çeşitli şekillerde kölelikten muzdariptir. Özellikle Afrika, Güneydoğu Asya ve Orta Doğu gibi bölgelerde kölelik daha yaygın olarak devam etmektedir. Bu durum, köleliğin tamamen ortadan kalkmadığını ve hâlâ ekonomik, kültürel ve toplumsal yapıları etkileyen ciddi bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor.

Köleliğin Etkileri ve Sonuçları

Köleliğin tarihsel süreçte yarattığı etkiler derindir. İlk olarak, kölelik, sosyal ve ekonomik eşitsizliğin derinleşmesine yol açmıştır. Kölelerin insan olarak kabul edilmemesi, insan hakları ihlallerini ve insanlık dışı muameleleri beraberinde getirmiştir. Tarım ve sanayi devrimlerinin gelişiminde köle iş gücü önemli bir yer tutmuş, özellikle Amerika’da sanayi devriminden önce köleliğin ekonomiye katkısı büyüktü.

Bunun yanında, köleliğin kurbanları, kendi kültürel kimliklerinden, dillerinden ve geleneklerinden koparılmışlardır. Bu durum, Afrika kökenli Amerikalılar başta olmak üzere, birçok halkın tarihsel hafızasında derin izler bırakmıştır. Bugün, dünya genelinde kölelik mağdurlarının torunları, geçmişin travmalarını yaşamakta ve eşitlik mücadelesi vermektedirler.

Kölelik Hangi Dönemde Sona Erdi?

Kölelik, 19. yüzyıl boyunca birçok ülkede yasaklanmış ve sonlandırılmıştır. ABD’de, 1865’teki iç savaşın sonunda, 13. değişiklik ile kölelik resmen kaldırılmıştır. İngiltere’de ise 1833’te Kölelik Yasası kabul edilmiştir. Fransa’da 1848'de kölelik sona erdirilmiştir. Diğer Avrupa ülkelerinde de köleliğin sona erdiği tarihler farklılık gösterse de, genel olarak 19. yüzyıl sonlarına doğru kölelik büyük ölçüde yasaklanmıştır.

Ancak kölelik tamamen ortadan kalkmamış, günümüzde de çeşitli modern formları devam etmektedir. Bu nedenle, köleliğin tarihsel süreçteki sona erme dönemleri, çok net bir şekilde belirlenmiş değildir ve köleliğin etkileri hala toplumlar üzerinde hissedilmektedir.

Sonuç

Kölelik, tarih boyunca farklı kültürlerde ve coğrafyalarda varlık göstermiş, insanoğlunun en karanlık tarihî kurumlarından biridir. Eski uygarlıklardan 19. yüzyıldaki yasaklamalara kadar devam eden bu süreç, toplumsal yapıları ve ekonomik düzeni derinden etkilemiştir. Bugün ise kölelik, modern formlarında ve insan ticareti şeklinde varlığını sürdürmektedir. Köleliğin sona erdiği tarihler farklılıklar arz etse de, bu insani trajedinin dünyadaki etkileri hala devam etmektedir.
 
Üst