TAGLIALATELA: FATİH TERİM DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN
Giuseppe Taglialatela: Teknik yönetici Terim’i herkes tanıyor. Zira epey şey kazandı ve benim durumumda olduğu üzere onun oyuncusu olacak kadar şanslı olan herkes teknik yöneticilik ve grup oyunu belirleme usulüne hayran kaldı. Bence dünyadaki rastgele bir teknik yöneticisi kıskanacak bir durumu yok. Dünyanın en güzel teknik yöneticilerinden biri.
Bizim için bir teknik yöneticiden çoksıydı. İnsani nitelikleri, karizması ve her şeydilk evvel hem olumlu her olumsuz her durumda hakikaten belirleyici bir tanesiydi. Terim’e karşı sevgi duydum ve hala duyuyorum. Zira, o hepimize, başlangıçta benim üzere birinci 11’inde olmayanlara bile değerli olduğunu hissettirdi ve bir projenin kesimleri olduğumuzu gösterdi. O teknik yöneticiyken yanında çalışmak isterdim. Zira Terim’le birlikte hem teknik tıpkı vakitte insani seviyede biroldukca şey öğrenebilirsiniz.
Tüm Fiorentina oyuncularıyla kurduğu bağ fazlaca sağlıklıydı. Direkt, önemli bir tanesiydi ve hayli hürmet uyandırırdı. Ona Galatasaray’da ‘İmparator’ derlerdi. Bunu niye dediklerini anladık. Bir devlet liderinden bir depo çalışanına kadar herkesle münasebet kurdu. Terim epeyce büyük bir adamdı! Karizma, Fatih Terim’in en büyük kozlarından bir tanesiydi. Zira, her türlü rakiple yüzleşebilmeniz için size dayanak verirdi. Bir futbolcu olarak sizi o denli etkilerdi ki DNA’nız değişirdi.
TAGLIALATELA: FATİH TERİM DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN
Giuseppe Taglialatela: Teknik yönetici Terim’i herkes tanıyor. Zira fazlaca şey kazandı ve benim durumumda olduğu üzere onun oyuncusu olacak kadar şanslı olan herkes teknik yöneticilik ve ekip oyunu belirleme biçimine hayran kaldı. Bence dünyadaki rastgele bir teknik yöneticisi kıskanacak bir durumu yok. Dünyanın en düzgün teknik yöneticilerinden biri.
Bizim için bir teknik yöneticiden çoksıydı. İnsani nitelikleri, karizması ve her şeydilk evvel hem olumlu her olumsuz her durumda sahiden belirleyici bir tanesiydi. Terim’e karşı sevgi duydum ve hala duyuyorum. Zira, o hepimize, başlangıçta benim üzere birinci 11’inde olmayanlara bile değerli olduğunu hissettirdi ve bir projenin modülleri olduğumuzu gösterdi. O teknik yöneticiyken yanında çalışmak isterdim. Zira Terim’le birlikte hem teknik birebir vakitte insani seviyede birfazlaca şey öğrenebilirsiniz.
Tüm Fiorentina oyuncularıyla kurduğu ilgi fazlaca sağlıklıydı. Direkt, önemli bir tanesiydi ve epeyce hürmet uyandırırdı. Ona Galatasaray’da ‘İmparator’ derlerdi. Bunu niye dediklerini anladık. Bir devlet liderinden bir depo çalışanına kadar herkesle bağ kurdu. Terim epeyce büyük bir adamdı! Karizma, Fatih Terim’in en büyük kozlarından bir tanesiydi. Zira, her türlü rakiple yüzleşebilmeniz için size takviye verirdi. Bir futbolcu olarak sizi o denli etkilerdi ki DNA’nız değişirdi.
Soyunma odasında konuşmaya başlar başlamaz size özgüven verirdi. Soyunma odasında konuşurken göğsümü yumrukladığını hatırlıyorum. Yalnızca en yeterliler bu biçimdedir işte. Maradona, Careca, Batistuta ve Rui Costa üzere efsanelerle bir arada oynadım. Bence Terim de onlar kadar büyük efsaneydi.
Şu an dünyanın en güzelleri olarak Guardiola ve Klopp’u gösterelim. Terim’in periyodunda bu isimler Lippi ve Trapattoni’ydi. Terim de onlar kadar âlâ bir teknik yöneticiydi. Her türlü taktiksel durumu bilirdi ve kadrosuna uygulatabilirdi. Kadronun düzgün oynamasını isterdi ve bunu severdi. Fiorentina’da Terim yardımıyla eğlenirdik.
Teknik taktik açıdan Fatih Terim, çağdaş teknik yöneticiler için öncü bir tanesiydi. Fikirlerini özümseyen oyuncuları varken mükemmel bir futbol oynatırdı. Her şeydilk evvel şunu söyleyebilirim; Rui Costa, Fiorentina’daki en güzel futbolunu Fatih Terim ile beraberyken oynadı. Rui Costa’nın etrafında kurduğu kadroyla fark yarattı. Teknik yönetici olma fikrine hiç sahip olmadım. Lakin, Fatih Terim’in bir kadroya hakim olma biçimine her vakit hayran kaldım. Bir kümesi nasıl yönetim ettiğini görmek heyecan vericiydi. Keşke Terim ile birkaç yılım daha olsaydı. Zira, teknik taktikten öte insani açıdan biroldukça şey öğrenebilirdim.
Soyunma odasında konuşmaya başlar başlamaz size özgüven verirdi. Soyunma odasında konuşurken göğsümü yumrukladığını hatırlıyorum. Yalnızca en düzgünler bu biçimdedir işte. Maradona, Careca, Batistuta ve Rui Costa üzere efsanelerle bir arada oynadım. Bence Terim de onlar kadar büyük efsaneydi.
Şu an dünyanın en güzelleri olarak Guardiola ve Klopp’u gösterelim. Terim’in devrinde bu isimler Lippi ve Trapattoni’ydi. Terim de onlar kadar uygun bir teknik yöneticiydi. Her türlü taktiksel durumu bilirdi ve kadrosuna uygulatabilirdi. Ekibin uygun oynamasını isterdi ve bunu severdi. Fiorentina’da Terim yardımıyla eğlenirdik.
Teknik taktik açıdan Fatih Terim, çağdaş teknik yöneticiler için öncü bir tanesiydi. Fikirlerini özümseyen oyuncuları varken mükemmel bir futbol oynatırdı. Her şeydilk evvel şunu söyleyebilirim; Rui Costa, Fiorentina’daki en güzel futbolunu Fatih Terim ile beraberyken oynadı. Rui Costa’nın etrafında kurduğu grupla fark yarattı. Teknik yönetici olma fikrine hiç sahip olmadım. Lakin, Fatih Terim’in bir kadroya hakim olma formuna her vakit hayran kaldım. Bir kümesi nasıl yönetim ettiğini görmek heyecan vericiydi. Keşke Terim ile birkaç yılım daha olsaydı. Zira, teknik taktikten öte insani açıdan biroldukça şey öğrenebilirdim.
AMOROSO: HİÇ KİMSEYE BENZEMEYEN BİRİYDİ
Marcio Amoroso: Fiorentina ile birinci idmanına çıkar çıkmaz ne kadar karizmatik biri olduğu çabucak anlaşıldı. Nasıl hareket ettiğini, nasıl konuştuğunu ve nasıl biri olduğunu çabucak fark ettik. Fatih Terim ile Fiorentina’da geçirdiğimiz 2000/01 dönemi âlâ anılarla doluydu. Terim ile ilgili hafızama kazınan şey, daha evvel çalıştığım hiç bir teknik yöneticiye benzememesiydi. Oyunun klasik yorumunun ötesine geçmemizi istedi. Onunla bir arada tam alanda baskılı futbol oynardık. Mutlaka devrimci bir tanesiydi. Tam alanda pres ve tam alanda birebir savunma!
İlk maçlarda 11’de değildim. Parma’ya karşı oynadığımız maçta müddet aldım ve gol attım. O andan itibaren daha fazlaca baht bulmaya başladım. Fatih Terim beni daima gol atmaya teşvik ederdi. 7-8 gol attığımı hatırlıyorum. Beni her vakit motive ederdi. Çok mutluydum. Zira, ben 7-8 gol atabilecek kalitede bir oyuncu olduğumu düşünmezdim. Sık sık beni atak etmem konusunda ikna ederdi. Her vakit büyük bir vizyonu vardı.
Terim ile Fiorentina’da 1 yıl çalıştım yalnızca. Fiorentina’nın bir kutlamasında bir daha karşılaştık. Kolumdan tuttu ve beni bir köşeye çekti. Yarım saat sohbet ettik. Tüm maçları, en ince bilgilerina, benim neler yaptığıma kadar hatırlıyordu. İnanılmaz! Bu o sezonki Fiorentina’ya nasıl bağlandığını fazlaca uygun anlatıyor.
AMOROSO: HİÇ KİMSEYE BENZEMEYEN BİRİYDİ
Marcio Amoroso: Fiorentina ile birinci idmanına çıkar çıkmaz ne kadar karizmatik biri olduğu çabucak anlaşıldı. Nasıl hareket ettiğini, nasıl konuştuğunu ve nasıl biri olduğunu çabucak fark ettik. Fatih Terim ile Fiorentina’da geçirdiğimiz 2000/01 dönemi âlâ anılarla doluydu. Terim ile ilgili hafızama kazınan şey, daha evvel çalıştığım hiç bir teknik yöneticiye benzememesiydi. Oyunun klasik yorumunun ötesine geçmemizi istedi. Onunla bir arada tam alanda baskılı futbol oynardık. Mutlaka devrimci bir tanesiydi. Tam alanda pres ve tam alanda birebir savunma!
İlk maçlarda 11’de değildim. Parma’ya karşı oynadığımız maçta müddet aldım ve gol attım. O andan itibaren daha fazlaca baht bulmaya başladım. Fatih Terim beni daima gol atmaya teşvik ederdi. 7-8 gol attığımı hatırlıyorum. Beni her vakit motive ederdi. Çok mutluydum. Zira, ben 7-8 gol atabilecek kalitede bir oyuncu olduğumu düşünmezdim. Sık sık beni hamle etmem konusunda ikna ederdi. Her vakit büyük bir vizyonu vardı.
Terim ile Fiorentina’da 1 yıl çalıştım yalnızca. Fiorentina’nın bir kutlamasında bir daha karşılaştık. Kolumdan tuttu ve beni bir köşeye çekti. Yarım saat sohbet ettik. Tüm maçları, en ince bilgilerina, benim neler yaptığıma kadar hatırlıyordu. İnanılmaz! Bu o sezonki Fiorentina’ya nasıl bağlandığını fazlaca güzel anlatıyor.
BRESSAN: HAK EDENİ OYNATIRDI
Mauro Bressan: Terim hayli karizmatik ve direkt bir insandı. Tüm kadrosu mükemmel bir küme yapmayı başardı. Onun bize inandığı kadar, biz de ona inandık. Floransa’ya gelir gelmez hepimizi birebir anda ve tıpkı tarafa kürek çeken olağanüstü bir ekip haline getirdi. Terim ile geçirdiğim o 1 dönemin ocak ve şubat aylarında mesleğimin en yeterli futbolunu oynadım. Terim ile fazlaca memnundum. Torino’da Juventus’a karşı olağanüstü bir futbol oynadık. daha sonra Milan’ı evvel 4-0, akabinde 2-0 mağlup ettik. Bana göre Fiorentina, o devir Terim ile birlikte kusursuz futbol oynuyordu.
Çok liyakatliydi, hak edeni oynatırdı. Bizi nasıl motive edeceğini epey güzel bilen, en yeterli biçimde çalıştıran bir tanesiydi. Bir teknik yönetici, oyuncusunu evvel kişiliğiyle tesirler. Terim, futbolcusundan çok yüksek randıman almayı bilen bir tanesiydi. Ekipteki değerimi, yalnızca bir bakışla ya da hakikat vakitte gerçek bir sözle anlatırdı. Her vakit motive ve kararlı bir biçimde alana çıkardım. Olağanda yapabileceklerimden çok daha fazlasını yapar hale gelmiştim.
NUNO GOMES: TERİM’İN FİKİRLERİNE ÇABUCAK AŞIK OLDULAR
Nuno Gomes: Portekiz ile EURO 2000’i yeni bitirmiştim. Fiorentina beni aradığında tatildeydim. Giancarlo Antognoni beni istemişti. Birkaç gün daha sonra Fatih Terim’den bir telefon geldi. Bana projesini anlattı ve beni epey istediğini, zira oyun şeklimden dolayı ekibine kusursuz uyacağımı söylemiş oldu. Akabinde Floransa’ya gitmeyi kabul ettim.
BRESSAN: HAK EDENİ OYNATIRDI
Mauro Bressan: Terim fazlaca karizmatik ve direkt bir insandı. Tüm kadrosu mükemmel bir küme yapmayı başardı. Onun bize inandığı kadar, biz de ona inandık. Floransa’ya gelir gelmez hepimizi birebir anda ve birebir tarafa kürek çeken olağanüstü bir ekip haline getirdi. Terim ile geçirdiğim o 1 dönemin ocak ve şubat aylarında mesleğimin en âlâ futbolunu oynadım. Terim ile epeyce memnundum. Torino’da Juventus’a karşı olağanüstü bir futbol oynadık. daha sonra Milan’ı evvel 4-0, akabinde 2-0 mağlup ettik. Bana göre Fiorentina, o devir Terim ile bir arada mükemmel futbol oynuyordu.
Çok liyakatliydi, hak edeni oynatırdı. Bizi nasıl motive edeceğini fazlaca yeterli bilen, en düzgün biçimde çalıştıran bir tanesiydi. Bir teknik yönetici, oyuncusunu evvel kişiliğiyle tesirler. Terim, futbolcusundan çok yüksek randıman almayı bilen bir tanesiydi. Gruptaki değerimi, yalnızca bir bakışla ya da hakikat vakitte hakikat bir sözle anlatırdı. Her vakit motive ve kararlı bir biçimde alana çıkardım. Olağanda yapabileceklerimden hayli daha fazlasını yapar hale gelmiştim.
NUNO GOMES: TERİM’İN FİKİRLERİNE ÇABUCAK AŞIK OLDULAR
Nuno Gomes: Portekiz ile EURO 2000’i yeni bitirmiştim. Fiorentina beni aradığında tatildeydim. Giancarlo Antognoni beni istemişti. Birkaç gün daha sonra Fatih Terim’den bir telefon geldi. Bana projesini anlattı ve beni epey istediğini, zira oyun şeklimden dolayı ekibine kusursuz uyacağımı söylemiş oldu. Akabinde Floransa’ya gitmeyi kabul ettim.
Antrenman kampına gittiğimde ağustos ayıydı. Portekiz ile yarı finale kadar çıktığım için kampa geç katılmıştım. Terim bana hayli uygun davrandı. Floransa’da yaşayacak bir mesken bulmadan evvel 2-3 hafta birebir otelde kaldık. Ne cins biri olduğunu çabucak anladım. Taraftarlar Terim’in çalışma biçimine, karakterine, ekibi yönetmesine, fikirlerine çabucak aşık oldular. Ne yazık ki Fiorentina’da Terim’e hayli uzun mühlet vermediler. Lakin, o kısa devirde bile takımındaki herkese damgasını vurdu. O bizden bir tanesiydi ve ekibini herkese, her şeye karşı süper savunurdu.
Terim bizi her vakit yeteneklerimize ve niteliklerimize inandıran bir insandı. Bizi daha güzelini yapaya, rakip kim olursa olsun kazanmaya yönlendirirdi. Kararlılığıyla, inanışıyla bizi de inandırırdı. Sırrı ikna edici olmaktı. Bizi daima daha güzelini yapmaya teşvik ederdi. Alanda her birimiz canımızı dişimize takardık. Bize olan itimadını daima hissettik. Onun için savaşmaya hazırdık.
Terim bize futbol haricindeki meselelerimizi unutmamızı söylerdi. Bizi sevdi ve idmanlara, maçlara konsantre olmamızı istedi. Size Terim ile ilgili bir şey anlatayım. Forma numaramla ilgili..
Antrenman kampına gittiğimde ağustos ayıydı. Portekiz ile yarı finale kadar çıktığım için kampa geç katılmıştım. Terim bana epeyce düzgün davrandı. Floransa’da yaşayacak bir mesken bulmadan evvel 2-3 hafta tıpkı otelde kaldık. Ne tıp biri olduğunu çabucak anladım. Taraftarlar Terim’in çalışma biçimine, karakterine, grubu yönetmesine, fikirlerine çabucak aşık oldular. Ne yazık ki Fiorentina’da Terim’e epeyce uzun mühlet vermediler. Lakin, o kısa devirde bile takımındaki herkese damgasını vurdu. O bizden bir tanesiydi ve grubunu herkese, her şeye karşı harika savunurdu.
Terim bizi her vakit yeteneklerimize ve niteliklerimize inandıran bir insandı. Bizi daha güzelini yapaya, rakip kim olursa olsun kazanmaya yönlendirirdi. Kararlılığıyla, inanışıyla bizi de inandırırdı. Sırrı ikna edici olmaktı. Bizi daima daha düzgününü yapmaya teşvik ederdi. Alanda her birimiz canımızı dişimize takardık. Bize olan itimadını daima hissettik. Onun için savaşmaya hazırdık.
Terim bize futbol haricindeki meselelerimizi unutmamızı söylerdi. Bizi sevdi ve idmanlara, maçlara konsantre olmamızı istedi. Size Terim ile ilgili bir şey anlatayım. Forma numaramla ilgili..
Fiorentina ile kontrat imzalamadan evvel oteldeydik. O akşam ailelerimiz, iki ya da üç yöneticiyle birlikte yemek yiyorduk. Basın toplantısı hakkında laflıyorduk. Batistuta, Roma’ya yeni gittiği için bana 9 numarayı vermeyi düşündüklerini söylemiş oldu. O formayı istemedim, zira her vakit 21 numarayla oynamıştım. Fiorentinalı yöneticiler 9 için beni zorluyordu. Fiorentina’da 21’i ise Bressan giyiyordu. Terim o an bana 21’i giyeceğimin kelamını verdi.
Yanımdayken Bressan’ı aradı ve 21 için onunla konuştu. Bressan bu teklifi kabul etti ve ben de 21’i aldım. Bu yaptığı hareket beni fazlaca etkiledi. Beni keyifli etmek istiyordu ve bunu da her seferinde elinden geleni yaparak gösterdi.
ROSSITTO: ÇOK BAŞARILI OLDUĞUNU ÇABUCAK ANLADIK
Fabio Rossitto: Fatih Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Floransa’ya geldiğinde büyük bir karizması ve değerli bir kişiliği olduğu çabucak anlaşıldı. kuvvetli ve ilgili bir adamla karşı karşıya olduğumuz hayli açıktı. Galatasaray’dan hırslı, disiplinli, organize ve her şeydilk evvel epeyce büyük bir agresiflikle gelmişti. Çok büyük bir fark yaratan karizması vardı. Teknik yönetici olduğu belirtildiğında Terim’i tüm kadro epeyce merak ediyorduk. Kimi istikametlerden sürpriz değildi. Nasıl epey başarılı biri olduğunu çabucak anladık.
Fiorentina ile mukavele imzalamadan evvel oteldeydik. O akşam ailelerimiz, iki ya da üç yöneticiyle bir arada yemek yiyorduk. Basın toplantısı hakkında laflıyorduk. Batistuta, Roma’ya yeni gittiği için bana 9 numarayı vermeyi düşündüklerini söylemiş oldu. O formayı istemedim, zira her vakit 21 numarayla oynamıştım. Fiorentinalı yöneticiler 9 için beni zorluyordu. Fiorentina’da 21’i ise Bressan giyiyordu. Terim o an bana 21’i giyeceğimin kelamını verdi.
Yanımdayken Bressan’ı aradı ve 21 için onunla konuştu. Bressan bu teklifi kabul etti ve ben de 21’i aldım. Bu yaptığı hareket beni fazlaca etkiledi. Beni memnun etmek istiyordu ve bunu da her seferinde elinden geleni yaparak gösterdi.
ROSSITTO: ÇOK BAŞARILI OLDUĞUNU ÇABUCAK ANLADIK
Fabio Rossitto: Fatih Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Floransa’ya geldiğinde büyük bir karizması ve değerli bir kişiliği olduğu çabucak anlaşıldı. kuvvetli ve ilgili bir adamla karşı karşıya olduğumuz epeyce açıktı. Galatasaray’dan hırslı, disiplinli, organize ve her şeydilk evvel fazlaca büyük bir agresiflikle gelmişti. Çok büyük bir fark yaratan karizması vardı. Teknik yönetici olduğu belirtildiğında Terim’i tüm ekip epeyce merak ediyorduk. Birtakım istikametlerden sürpriz değildi. Nasıl epeyce başarılı biri olduğunu çabucak anladık.
Terim, idman metodlarıyla beni şaşırttı. Maçlar sırasında bizi eğlendiren, epeyce soru soran ve daima atak etmemizi isteyen bir tanesiydi. Tüm idmanlarımız topa sahip olmaya, birdenbire kaybetmeye ve arkasında topu süratlice almaya yönelikti. Oyuna bakışı açısından bir devrimciydi. Savunma anlayışı, çağın hayli ötesindeydi. Agresif oyun açısından nitekim epeyce kuvvetliydü. Yıl boyunca aldığımız sonuçlar bunu gösteriyordu. İtalya’da çabucak hemen oynanmayan bir oyunu oynatmaya çalışıyordu. Çok eğlendik, herkesi eğlendirdik ve kimle oynarsak oynayalım kazanmak için alana çıktık.
Terim ile bir arada rakipten hiç korkmadan futbol oynardık. Kusursuz bir kişilikti. Rakip ekip Terim için o kadar da değerli değildi. Terim rakiplerine kafayı takmazdı, şu anki en büyük teknik yöneticiler üzere. Farkı yaratması gereken bizim oyunumuzdu ve Terim’in de bize aşılamaya çalıştığı zihniyet buydu.
Türkiye’de hayli büyük işler başarmış biri olarak İtalya’ya geldi. Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazandı. Agresif, hamleci ve ağır pres ile dolu bir futbol oynatıyordu. Süratli oynama açısından nitekim inanılmaz bir grubu vardı. İtalya’da daha farklı, daha taktiksel bir futbol oynatırdı. İtalya’da çalışan yabancı teknik erkeklerin daha farklı bir karakteri vardıR. Savunmaya İtalyanlar kadar takıntılı değildirler. Daha açık ve daha hamleci oynatırlar. Bu niçinle İtalya’da bunun bedelini öder yabancılar. Zira, İtalyanlar için futbol evvela savunmadır. Terim de bence bu niçinle Fiorentina’da yeteri kadar talih bulamadı.
Terim, idman metodlarıyla beni şaşırttı. Maçlar sırasında bizi eğlendiren, fazlaca soru soran ve daima atak etmemizi isteyen bir tanesiydi. Tüm idmanlarımız topa sahip olmaya, apansız kaybetmeye ve arkasında topu süratlice almaya yönelikti. Oyuna bakışı açısından bir devrimciydi. Savunma anlayışı, çağın epey ötesindeydi. Agresif oyun açısından nitekim epeyce kuvvetliydü. Yıl boyunca aldığımız sonuçlar bunu gösteriyordu. İtalya’da çabucak hemen oynanmayan bir oyunu oynatmaya çalışıyordu. Çok eğlendik, herkesi eğlendirdik ve kimle oynarsak oynayalım kazanmak için alana çıktık.
Terim ile bir arada rakipten hiç korkmadan futbol oynardık. Mükemmel bir kişilikti. Rakip grup Terim için o kadar da kıymetli değildi. Terim rakiplerine kafayı takmazdı, şu anki en büyük teknik yöneticiler üzere. Farkı yaratması gereken bizim oyunumuzdu ve Terim’in de bize aşılamaya çalıştığı zihniyet buydu.
Türkiye’de epeyce büyük işler başarmış biri olarak İtalya’ya geldi. Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazandı. Agresif, atakçı ve ağır pres ile dolu bir futbol oynatıyordu. Süratli oynama açısından sahiden inanılmaz bir grubu vardı. İtalya’da daha farklı, daha taktiksel bir futbol oynatırdı. İtalya’da çalışan yabancı teknik erkeklerin daha farklı bir karakteri vardıR. Savunmaya İtalyanlar kadar takıntılı değildirler. Daha açık ve daha atakçı oynatırlar. Bu niçinle İtalya’da bunun bedelini öder yabancılar. Zira, İtalyanlar için futbol evvela savunmadır. Terim de bence bu niçinle Fiorentina’da yeteri kadar talih bulamadı.
Terim ile ilgili beni en çok etkileyen şey, iki ağır idman gününde daha sonra bize 1 tam gün ve tam özgürlük verirdi. Bunu daha evvel kimse yaptırmazdı. Alışık olmadığımız için bize inanılmaz gelmişti. Bence fazlaca hakikat bir tahlildi. Futbol yalnızca epeyce çalışmak ve epeyce yorulmaktan ibaret değildir. İdmana ya da maça çıktığın vakit her şeyini verebilmelisin. Bunun için de dinç bir bedene ve rahat bir başa muhtaçlığın var. Bunda epey güzeldi. Bisikletin pedallarına hayli güzel asılırdık ancak daha sonra uygunca dinlenirdik. O özgürlük günleri bize fazlaca uygun gelirdi. Bu usul işe faydaydı, zira alanda 90 dakika boyunca daima dinç kalırdık.
Tüm Fiorentinalı kadro arkadaşlarım üzere benim de Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Lisanımızı konuşmakta zorlanırdı lakin epeyce sadık bir tanesiydi. Ona her an ulaşabilirdik ve kadrodaki her bir oyuncuya dikkat ederdi. Başlangıçta gruptaki yerim epeyce sağlam değildi lakin ilerleyen haftalarda forma talihi aldım. İnsani açıdan bana öğrettikleri için ona teşekkür ediyorum. Beni epeyce daha âlâ bir insan yapan kişidir Fatih Terim.
SANDRO COIS: HERKESİ İŞİN İÇİNE DAHİL EDERDİ
Sandro Cois: Fatih Terim, epeyce büyük şampiyonluklar kazanma yeteneğine sahip bir tanesiydi. Olağanüstü bir kişiliği vardı. Çok karizmatikti. Her vakit agresifti. Alanda her an baskı isterdi. Tüm boşlukları dolduran, rakibini affetmeyen bir kadro için gayretlerdi. Fatih Terim, kısa müddet içerisinde Fiorentina’daki tüm futbolcuların başının içine girmeyi başardı. Herkesi bir ortada tuttu, oynayanları ve oynamayanları ortak gayeye yönlendirdi. Aslında, kadroda epeyce az oynayan futbolcular bile Terim’i fazlaca severdi. Herkesi işin içine dahil etmek konusunda eşsiz bir tanesiydi. Bence bu, Terim’in en büyük silahıydı.
Terim ile ilgili beni en epeyce etkileyen şey, iki ağır idman gününde daha sonra bize 1 tam gün ve tam özgürlük verirdi. Bunu daha evvel kimse yaptırmazdı. Alışık olmadığımız için bize inanılmaz gelmişti. Bence fazlaca yanlışsız bir tahlildi. Futbol yalnızca fazlaca çalışmak ve fazlaca yorulmaktan ibaret değildir. İdmana ya da maça çıktığın vakit her şeyini verebilmelisin. Bunun için de dinç bir bedene ve rahat bir başa muhtaçlığın var. Bunda fazlaca güzeldi. Bisikletin pedallarına fazlaca yeterli asılırdık lakin daha sonra yeterlice dinlenirdik. O özgürlük günleri bize epey güzel gelirdi. Bu prosedür işe faydaydı, zira alanda 90 dakika boyunca daima dinç kalırdık.
Tüm Fiorentinalı ekip arkadaşlarım üzere benim de Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Lisanımızı konuşmakta zorlanırdı lakin fazlaca sadık bir tanesiydi. Ona her an ulaşabilirdik ve kadrodaki her bir oyuncuya dikkat ederdi. Başlangıçta kadrodaki yerim hayli sağlam değildi lakin ilerleyen haftalarda forma talihi aldım. İnsani açıdan bana öğrettikleri için ona teşekkür ediyorum. Beni fazlaca daha yeterli bir insan yapan kişidir Fatih Terim.
SANDRO COIS: HERKESİ İŞİN İÇİNE DAHİL EDERDİ
Sandro Cois: Fatih Terim, epey büyük şampiyonluklar kazanma yeteneğine sahip bir tanesiydi. Kusursuz bir kişiliği vardı. Çok karizmatikti. Her vakit agresifti. Alanda her an baskı isterdi. Tüm boşlukları dolduran, rakibini affetmeyen bir grup için gayretlerdi. Fatih Terim, kısa mühlet içerisinde Fiorentina’daki tüm futbolcuların başının içine girmeyi başardı. Herkesi bir ortada tuttu, oynayanları ve oynamayanları ortak amaca yönlendirdi. Aslında, kadroda epeyce az oynayan futbolcular bile Terim’i hayli severdi. Herkesi işin içine dahil etmek konusunda eşsiz bir tanesiydi. Bence bu, Terim’in en büyük silahıydı.
Terim tahminen İtalya’da şampiyonluklar kazanamadı. Zira, fazlaca açık kelamlı bir tanesiydi. İkinci sebep ise İtalya’da ona sabredecek kadar akıllı yöneticiler yoktu. Fiorentina’daki misyonundan ayrıldığında hepimiz fazlaca mutsuz olduk. Sanırım liderle bir tıp tartışmalar hayatışlar. Fatih Terim’i ne vakit düşünsem, ne vakit biri bana Terim’i sorsa; aklımda daima hayli beğenilen anılar canlanıyor.
Terim tahminen İtalya’da şampiyonluklar kazanamadı. Zira, epeyce açık kelamlı bir tanesiydi. İkinci sebep ise İtalya’da ona sabredecek kadar akıllı yöneticiler yoktu. Fiorentina’daki misyonundan ayrıldığında hepimiz fazlaca mutsuz olduk. Sanırım liderle bir cins tartışmalar hayatışlar. Fatih Terim’i ne vakit düşünsem, ne vakit biri bana Terim’i sorsa; aklımda daima fazlaca beğenilen anılar canlanıyor.
Giuseppe Taglialatela: Teknik yönetici Terim’i herkes tanıyor. Zira epey şey kazandı ve benim durumumda olduğu üzere onun oyuncusu olacak kadar şanslı olan herkes teknik yöneticilik ve grup oyunu belirleme usulüne hayran kaldı. Bence dünyadaki rastgele bir teknik yöneticisi kıskanacak bir durumu yok. Dünyanın en güzel teknik yöneticilerinden biri.
Bizim için bir teknik yöneticiden çoksıydı. İnsani nitelikleri, karizması ve her şeydilk evvel hem olumlu her olumsuz her durumda hakikaten belirleyici bir tanesiydi. Terim’e karşı sevgi duydum ve hala duyuyorum. Zira, o hepimize, başlangıçta benim üzere birinci 11’inde olmayanlara bile değerli olduğunu hissettirdi ve bir projenin kesimleri olduğumuzu gösterdi. O teknik yöneticiyken yanında çalışmak isterdim. Zira Terim’le birlikte hem teknik tıpkı vakitte insani seviyede biroldukca şey öğrenebilirsiniz.
Tüm Fiorentina oyuncularıyla kurduğu bağ fazlaca sağlıklıydı. Direkt, önemli bir tanesiydi ve hayli hürmet uyandırırdı. Ona Galatasaray’da ‘İmparator’ derlerdi. Bunu niye dediklerini anladık. Bir devlet liderinden bir depo çalışanına kadar herkesle münasebet kurdu. Terim epeyce büyük bir adamdı! Karizma, Fatih Terim’in en büyük kozlarından bir tanesiydi. Zira, her türlü rakiple yüzleşebilmeniz için size dayanak verirdi. Bir futbolcu olarak sizi o denli etkilerdi ki DNA’nız değişirdi.
TAGLIALATELA: FATİH TERİM DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN
Giuseppe Taglialatela: Teknik yönetici Terim’i herkes tanıyor. Zira fazlaca şey kazandı ve benim durumumda olduğu üzere onun oyuncusu olacak kadar şanslı olan herkes teknik yöneticilik ve ekip oyunu belirleme biçimine hayran kaldı. Bence dünyadaki rastgele bir teknik yöneticisi kıskanacak bir durumu yok. Dünyanın en düzgün teknik yöneticilerinden biri.
Bizim için bir teknik yöneticiden çoksıydı. İnsani nitelikleri, karizması ve her şeydilk evvel hem olumlu her olumsuz her durumda sahiden belirleyici bir tanesiydi. Terim’e karşı sevgi duydum ve hala duyuyorum. Zira, o hepimize, başlangıçta benim üzere birinci 11’inde olmayanlara bile değerli olduğunu hissettirdi ve bir projenin modülleri olduğumuzu gösterdi. O teknik yöneticiyken yanında çalışmak isterdim. Zira Terim’le birlikte hem teknik birebir vakitte insani seviyede birfazlaca şey öğrenebilirsiniz.
Tüm Fiorentina oyuncularıyla kurduğu ilgi fazlaca sağlıklıydı. Direkt, önemli bir tanesiydi ve epeyce hürmet uyandırırdı. Ona Galatasaray’da ‘İmparator’ derlerdi. Bunu niye dediklerini anladık. Bir devlet liderinden bir depo çalışanına kadar herkesle bağ kurdu. Terim epeyce büyük bir adamdı! Karizma, Fatih Terim’in en büyük kozlarından bir tanesiydi. Zira, her türlü rakiple yüzleşebilmeniz için size takviye verirdi. Bir futbolcu olarak sizi o denli etkilerdi ki DNA’nız değişirdi.
Soyunma odasında konuşmaya başlar başlamaz size özgüven verirdi. Soyunma odasında konuşurken göğsümü yumrukladığını hatırlıyorum. Yalnızca en yeterliler bu biçimdedir işte. Maradona, Careca, Batistuta ve Rui Costa üzere efsanelerle bir arada oynadım. Bence Terim de onlar kadar büyük efsaneydi.
Şu an dünyanın en güzelleri olarak Guardiola ve Klopp’u gösterelim. Terim’in periyodunda bu isimler Lippi ve Trapattoni’ydi. Terim de onlar kadar âlâ bir teknik yöneticiydi. Her türlü taktiksel durumu bilirdi ve kadrosuna uygulatabilirdi. Kadronun düzgün oynamasını isterdi ve bunu severdi. Fiorentina’da Terim yardımıyla eğlenirdik.
Teknik taktik açıdan Fatih Terim, çağdaş teknik yöneticiler için öncü bir tanesiydi. Fikirlerini özümseyen oyuncuları varken mükemmel bir futbol oynatırdı. Her şeydilk evvel şunu söyleyebilirim; Rui Costa, Fiorentina’daki en güzel futbolunu Fatih Terim ile beraberyken oynadı. Rui Costa’nın etrafında kurduğu kadroyla fark yarattı. Teknik yönetici olma fikrine hiç sahip olmadım. Lakin, Fatih Terim’in bir kadroya hakim olma biçimine her vakit hayran kaldım. Bir kümesi nasıl yönetim ettiğini görmek heyecan vericiydi. Keşke Terim ile birkaç yılım daha olsaydı. Zira, teknik taktikten öte insani açıdan biroldukça şey öğrenebilirdim.
Soyunma odasında konuşmaya başlar başlamaz size özgüven verirdi. Soyunma odasında konuşurken göğsümü yumrukladığını hatırlıyorum. Yalnızca en düzgünler bu biçimdedir işte. Maradona, Careca, Batistuta ve Rui Costa üzere efsanelerle bir arada oynadım. Bence Terim de onlar kadar büyük efsaneydi.
Şu an dünyanın en güzelleri olarak Guardiola ve Klopp’u gösterelim. Terim’in devrinde bu isimler Lippi ve Trapattoni’ydi. Terim de onlar kadar uygun bir teknik yöneticiydi. Her türlü taktiksel durumu bilirdi ve kadrosuna uygulatabilirdi. Ekibin uygun oynamasını isterdi ve bunu severdi. Fiorentina’da Terim yardımıyla eğlenirdik.
Teknik taktik açıdan Fatih Terim, çağdaş teknik yöneticiler için öncü bir tanesiydi. Fikirlerini özümseyen oyuncuları varken mükemmel bir futbol oynatırdı. Her şeydilk evvel şunu söyleyebilirim; Rui Costa, Fiorentina’daki en güzel futbolunu Fatih Terim ile beraberyken oynadı. Rui Costa’nın etrafında kurduğu grupla fark yarattı. Teknik yönetici olma fikrine hiç sahip olmadım. Lakin, Fatih Terim’in bir kadroya hakim olma formuna her vakit hayran kaldım. Bir kümesi nasıl yönetim ettiğini görmek heyecan vericiydi. Keşke Terim ile birkaç yılım daha olsaydı. Zira, teknik taktikten öte insani açıdan biroldukça şey öğrenebilirdim.
AMOROSO: HİÇ KİMSEYE BENZEMEYEN BİRİYDİ
Marcio Amoroso: Fiorentina ile birinci idmanına çıkar çıkmaz ne kadar karizmatik biri olduğu çabucak anlaşıldı. Nasıl hareket ettiğini, nasıl konuştuğunu ve nasıl biri olduğunu çabucak fark ettik. Fatih Terim ile Fiorentina’da geçirdiğimiz 2000/01 dönemi âlâ anılarla doluydu. Terim ile ilgili hafızama kazınan şey, daha evvel çalıştığım hiç bir teknik yöneticiye benzememesiydi. Oyunun klasik yorumunun ötesine geçmemizi istedi. Onunla bir arada tam alanda baskılı futbol oynardık. Mutlaka devrimci bir tanesiydi. Tam alanda pres ve tam alanda birebir savunma!
İlk maçlarda 11’de değildim. Parma’ya karşı oynadığımız maçta müddet aldım ve gol attım. O andan itibaren daha fazlaca baht bulmaya başladım. Fatih Terim beni daima gol atmaya teşvik ederdi. 7-8 gol attığımı hatırlıyorum. Beni her vakit motive ederdi. Çok mutluydum. Zira, ben 7-8 gol atabilecek kalitede bir oyuncu olduğumu düşünmezdim. Sık sık beni atak etmem konusunda ikna ederdi. Her vakit büyük bir vizyonu vardı.
Terim ile Fiorentina’da 1 yıl çalıştım yalnızca. Fiorentina’nın bir kutlamasında bir daha karşılaştık. Kolumdan tuttu ve beni bir köşeye çekti. Yarım saat sohbet ettik. Tüm maçları, en ince bilgilerina, benim neler yaptığıma kadar hatırlıyordu. İnanılmaz! Bu o sezonki Fiorentina’ya nasıl bağlandığını fazlaca uygun anlatıyor.
AMOROSO: HİÇ KİMSEYE BENZEMEYEN BİRİYDİ
Marcio Amoroso: Fiorentina ile birinci idmanına çıkar çıkmaz ne kadar karizmatik biri olduğu çabucak anlaşıldı. Nasıl hareket ettiğini, nasıl konuştuğunu ve nasıl biri olduğunu çabucak fark ettik. Fatih Terim ile Fiorentina’da geçirdiğimiz 2000/01 dönemi âlâ anılarla doluydu. Terim ile ilgili hafızama kazınan şey, daha evvel çalıştığım hiç bir teknik yöneticiye benzememesiydi. Oyunun klasik yorumunun ötesine geçmemizi istedi. Onunla bir arada tam alanda baskılı futbol oynardık. Mutlaka devrimci bir tanesiydi. Tam alanda pres ve tam alanda birebir savunma!
İlk maçlarda 11’de değildim. Parma’ya karşı oynadığımız maçta müddet aldım ve gol attım. O andan itibaren daha fazlaca baht bulmaya başladım. Fatih Terim beni daima gol atmaya teşvik ederdi. 7-8 gol attığımı hatırlıyorum. Beni her vakit motive ederdi. Çok mutluydum. Zira, ben 7-8 gol atabilecek kalitede bir oyuncu olduğumu düşünmezdim. Sık sık beni hamle etmem konusunda ikna ederdi. Her vakit büyük bir vizyonu vardı.
Terim ile Fiorentina’da 1 yıl çalıştım yalnızca. Fiorentina’nın bir kutlamasında bir daha karşılaştık. Kolumdan tuttu ve beni bir köşeye çekti. Yarım saat sohbet ettik. Tüm maçları, en ince bilgilerina, benim neler yaptığıma kadar hatırlıyordu. İnanılmaz! Bu o sezonki Fiorentina’ya nasıl bağlandığını fazlaca güzel anlatıyor.
BRESSAN: HAK EDENİ OYNATIRDI
Mauro Bressan: Terim hayli karizmatik ve direkt bir insandı. Tüm kadrosu mükemmel bir küme yapmayı başardı. Onun bize inandığı kadar, biz de ona inandık. Floransa’ya gelir gelmez hepimizi birebir anda ve tıpkı tarafa kürek çeken olağanüstü bir ekip haline getirdi. Terim ile geçirdiğim o 1 dönemin ocak ve şubat aylarında mesleğimin en yeterli futbolunu oynadım. Terim ile fazlaca memnundum. Torino’da Juventus’a karşı olağanüstü bir futbol oynadık. daha sonra Milan’ı evvel 4-0, akabinde 2-0 mağlup ettik. Bana göre Fiorentina, o devir Terim ile birlikte kusursuz futbol oynuyordu.
Çok liyakatliydi, hak edeni oynatırdı. Bizi nasıl motive edeceğini epey güzel bilen, en yeterli biçimde çalıştıran bir tanesiydi. Bir teknik yönetici, oyuncusunu evvel kişiliğiyle tesirler. Terim, futbolcusundan çok yüksek randıman almayı bilen bir tanesiydi. Ekipteki değerimi, yalnızca bir bakışla ya da hakikat vakitte gerçek bir sözle anlatırdı. Her vakit motive ve kararlı bir biçimde alana çıkardım. Olağanda yapabileceklerimden çok daha fazlasını yapar hale gelmiştim.
NUNO GOMES: TERİM’İN FİKİRLERİNE ÇABUCAK AŞIK OLDULAR
Nuno Gomes: Portekiz ile EURO 2000’i yeni bitirmiştim. Fiorentina beni aradığında tatildeydim. Giancarlo Antognoni beni istemişti. Birkaç gün daha sonra Fatih Terim’den bir telefon geldi. Bana projesini anlattı ve beni epey istediğini, zira oyun şeklimden dolayı ekibine kusursuz uyacağımı söylemiş oldu. Akabinde Floransa’ya gitmeyi kabul ettim.
BRESSAN: HAK EDENİ OYNATIRDI
Mauro Bressan: Terim fazlaca karizmatik ve direkt bir insandı. Tüm kadrosu mükemmel bir küme yapmayı başardı. Onun bize inandığı kadar, biz de ona inandık. Floransa’ya gelir gelmez hepimizi birebir anda ve birebir tarafa kürek çeken olağanüstü bir ekip haline getirdi. Terim ile geçirdiğim o 1 dönemin ocak ve şubat aylarında mesleğimin en âlâ futbolunu oynadım. Terim ile epeyce memnundum. Torino’da Juventus’a karşı olağanüstü bir futbol oynadık. daha sonra Milan’ı evvel 4-0, akabinde 2-0 mağlup ettik. Bana göre Fiorentina, o devir Terim ile bir arada mükemmel futbol oynuyordu.
Çok liyakatliydi, hak edeni oynatırdı. Bizi nasıl motive edeceğini fazlaca yeterli bilen, en düzgün biçimde çalıştıran bir tanesiydi. Bir teknik yönetici, oyuncusunu evvel kişiliğiyle tesirler. Terim, futbolcusundan çok yüksek randıman almayı bilen bir tanesiydi. Gruptaki değerimi, yalnızca bir bakışla ya da hakikat vakitte hakikat bir sözle anlatırdı. Her vakit motive ve kararlı bir biçimde alana çıkardım. Olağanda yapabileceklerimden hayli daha fazlasını yapar hale gelmiştim.
NUNO GOMES: TERİM’İN FİKİRLERİNE ÇABUCAK AŞIK OLDULAR
Nuno Gomes: Portekiz ile EURO 2000’i yeni bitirmiştim. Fiorentina beni aradığında tatildeydim. Giancarlo Antognoni beni istemişti. Birkaç gün daha sonra Fatih Terim’den bir telefon geldi. Bana projesini anlattı ve beni epey istediğini, zira oyun şeklimden dolayı ekibine kusursuz uyacağımı söylemiş oldu. Akabinde Floransa’ya gitmeyi kabul ettim.
Antrenman kampına gittiğimde ağustos ayıydı. Portekiz ile yarı finale kadar çıktığım için kampa geç katılmıştım. Terim bana hayli uygun davrandı. Floransa’da yaşayacak bir mesken bulmadan evvel 2-3 hafta birebir otelde kaldık. Ne cins biri olduğunu çabucak anladım. Taraftarlar Terim’in çalışma biçimine, karakterine, ekibi yönetmesine, fikirlerine çabucak aşık oldular. Ne yazık ki Fiorentina’da Terim’e hayli uzun mühlet vermediler. Lakin, o kısa devirde bile takımındaki herkese damgasını vurdu. O bizden bir tanesiydi ve ekibini herkese, her şeye karşı süper savunurdu.
Terim bizi her vakit yeteneklerimize ve niteliklerimize inandıran bir insandı. Bizi daha güzelini yapaya, rakip kim olursa olsun kazanmaya yönlendirirdi. Kararlılığıyla, inanışıyla bizi de inandırırdı. Sırrı ikna edici olmaktı. Bizi daima daha güzelini yapmaya teşvik ederdi. Alanda her birimiz canımızı dişimize takardık. Bize olan itimadını daima hissettik. Onun için savaşmaya hazırdık.
Terim bize futbol haricindeki meselelerimizi unutmamızı söylerdi. Bizi sevdi ve idmanlara, maçlara konsantre olmamızı istedi. Size Terim ile ilgili bir şey anlatayım. Forma numaramla ilgili..
Antrenman kampına gittiğimde ağustos ayıydı. Portekiz ile yarı finale kadar çıktığım için kampa geç katılmıştım. Terim bana epeyce düzgün davrandı. Floransa’da yaşayacak bir mesken bulmadan evvel 2-3 hafta tıpkı otelde kaldık. Ne tıp biri olduğunu çabucak anladım. Taraftarlar Terim’in çalışma biçimine, karakterine, grubu yönetmesine, fikirlerine çabucak aşık oldular. Ne yazık ki Fiorentina’da Terim’e epeyce uzun mühlet vermediler. Lakin, o kısa devirde bile takımındaki herkese damgasını vurdu. O bizden bir tanesiydi ve grubunu herkese, her şeye karşı harika savunurdu.
Terim bizi her vakit yeteneklerimize ve niteliklerimize inandıran bir insandı. Bizi daha güzelini yapaya, rakip kim olursa olsun kazanmaya yönlendirirdi. Kararlılığıyla, inanışıyla bizi de inandırırdı. Sırrı ikna edici olmaktı. Bizi daima daha düzgününü yapmaya teşvik ederdi. Alanda her birimiz canımızı dişimize takardık. Bize olan itimadını daima hissettik. Onun için savaşmaya hazırdık.
Terim bize futbol haricindeki meselelerimizi unutmamızı söylerdi. Bizi sevdi ve idmanlara, maçlara konsantre olmamızı istedi. Size Terim ile ilgili bir şey anlatayım. Forma numaramla ilgili..
Fiorentina ile kontrat imzalamadan evvel oteldeydik. O akşam ailelerimiz, iki ya da üç yöneticiyle birlikte yemek yiyorduk. Basın toplantısı hakkında laflıyorduk. Batistuta, Roma’ya yeni gittiği için bana 9 numarayı vermeyi düşündüklerini söylemiş oldu. O formayı istemedim, zira her vakit 21 numarayla oynamıştım. Fiorentinalı yöneticiler 9 için beni zorluyordu. Fiorentina’da 21’i ise Bressan giyiyordu. Terim o an bana 21’i giyeceğimin kelamını verdi.
Yanımdayken Bressan’ı aradı ve 21 için onunla konuştu. Bressan bu teklifi kabul etti ve ben de 21’i aldım. Bu yaptığı hareket beni fazlaca etkiledi. Beni keyifli etmek istiyordu ve bunu da her seferinde elinden geleni yaparak gösterdi.
ROSSITTO: ÇOK BAŞARILI OLDUĞUNU ÇABUCAK ANLADIK
Fabio Rossitto: Fatih Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Floransa’ya geldiğinde büyük bir karizması ve değerli bir kişiliği olduğu çabucak anlaşıldı. kuvvetli ve ilgili bir adamla karşı karşıya olduğumuz hayli açıktı. Galatasaray’dan hırslı, disiplinli, organize ve her şeydilk evvel epeyce büyük bir agresiflikle gelmişti. Çok büyük bir fark yaratan karizması vardı. Teknik yönetici olduğu belirtildiğında Terim’i tüm kadro epeyce merak ediyorduk. Kimi istikametlerden sürpriz değildi. Nasıl epey başarılı biri olduğunu çabucak anladık.
Fiorentina ile mukavele imzalamadan evvel oteldeydik. O akşam ailelerimiz, iki ya da üç yöneticiyle bir arada yemek yiyorduk. Basın toplantısı hakkında laflıyorduk. Batistuta, Roma’ya yeni gittiği için bana 9 numarayı vermeyi düşündüklerini söylemiş oldu. O formayı istemedim, zira her vakit 21 numarayla oynamıştım. Fiorentinalı yöneticiler 9 için beni zorluyordu. Fiorentina’da 21’i ise Bressan giyiyordu. Terim o an bana 21’i giyeceğimin kelamını verdi.
Yanımdayken Bressan’ı aradı ve 21 için onunla konuştu. Bressan bu teklifi kabul etti ve ben de 21’i aldım. Bu yaptığı hareket beni fazlaca etkiledi. Beni memnun etmek istiyordu ve bunu da her seferinde elinden geleni yaparak gösterdi.
ROSSITTO: ÇOK BAŞARILI OLDUĞUNU ÇABUCAK ANLADIK
Fabio Rossitto: Fatih Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Floransa’ya geldiğinde büyük bir karizması ve değerli bir kişiliği olduğu çabucak anlaşıldı. kuvvetli ve ilgili bir adamla karşı karşıya olduğumuz epeyce açıktı. Galatasaray’dan hırslı, disiplinli, organize ve her şeydilk evvel fazlaca büyük bir agresiflikle gelmişti. Çok büyük bir fark yaratan karizması vardı. Teknik yönetici olduğu belirtildiğında Terim’i tüm ekip epeyce merak ediyorduk. Birtakım istikametlerden sürpriz değildi. Nasıl epeyce başarılı biri olduğunu çabucak anladık.
Terim, idman metodlarıyla beni şaşırttı. Maçlar sırasında bizi eğlendiren, epeyce soru soran ve daima atak etmemizi isteyen bir tanesiydi. Tüm idmanlarımız topa sahip olmaya, birdenbire kaybetmeye ve arkasında topu süratlice almaya yönelikti. Oyuna bakışı açısından bir devrimciydi. Savunma anlayışı, çağın hayli ötesindeydi. Agresif oyun açısından nitekim epeyce kuvvetliydü. Yıl boyunca aldığımız sonuçlar bunu gösteriyordu. İtalya’da çabucak hemen oynanmayan bir oyunu oynatmaya çalışıyordu. Çok eğlendik, herkesi eğlendirdik ve kimle oynarsak oynayalım kazanmak için alana çıktık.
Terim ile bir arada rakipten hiç korkmadan futbol oynardık. Kusursuz bir kişilikti. Rakip ekip Terim için o kadar da değerli değildi. Terim rakiplerine kafayı takmazdı, şu anki en büyük teknik yöneticiler üzere. Farkı yaratması gereken bizim oyunumuzdu ve Terim’in de bize aşılamaya çalıştığı zihniyet buydu.
Türkiye’de hayli büyük işler başarmış biri olarak İtalya’ya geldi. Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazandı. Agresif, hamleci ve ağır pres ile dolu bir futbol oynatıyordu. Süratli oynama açısından nitekim inanılmaz bir grubu vardı. İtalya’da daha farklı, daha taktiksel bir futbol oynatırdı. İtalya’da çalışan yabancı teknik erkeklerin daha farklı bir karakteri vardıR. Savunmaya İtalyanlar kadar takıntılı değildirler. Daha açık ve daha hamleci oynatırlar. Bu niçinle İtalya’da bunun bedelini öder yabancılar. Zira, İtalyanlar için futbol evvela savunmadır. Terim de bence bu niçinle Fiorentina’da yeteri kadar talih bulamadı.
Terim, idman metodlarıyla beni şaşırttı. Maçlar sırasında bizi eğlendiren, fazlaca soru soran ve daima atak etmemizi isteyen bir tanesiydi. Tüm idmanlarımız topa sahip olmaya, apansız kaybetmeye ve arkasında topu süratlice almaya yönelikti. Oyuna bakışı açısından bir devrimciydi. Savunma anlayışı, çağın epey ötesindeydi. Agresif oyun açısından nitekim epeyce kuvvetliydü. Yıl boyunca aldığımız sonuçlar bunu gösteriyordu. İtalya’da çabucak hemen oynanmayan bir oyunu oynatmaya çalışıyordu. Çok eğlendik, herkesi eğlendirdik ve kimle oynarsak oynayalım kazanmak için alana çıktık.
Terim ile bir arada rakipten hiç korkmadan futbol oynardık. Mükemmel bir kişilikti. Rakip grup Terim için o kadar da kıymetli değildi. Terim rakiplerine kafayı takmazdı, şu anki en büyük teknik yöneticiler üzere. Farkı yaratması gereken bizim oyunumuzdu ve Terim’in de bize aşılamaya çalıştığı zihniyet buydu.
Türkiye’de epeyce büyük işler başarmış biri olarak İtalya’ya geldi. Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazandı. Agresif, atakçı ve ağır pres ile dolu bir futbol oynatıyordu. Süratli oynama açısından sahiden inanılmaz bir grubu vardı. İtalya’da daha farklı, daha taktiksel bir futbol oynatırdı. İtalya’da çalışan yabancı teknik erkeklerin daha farklı bir karakteri vardıR. Savunmaya İtalyanlar kadar takıntılı değildirler. Daha açık ve daha atakçı oynatırlar. Bu niçinle İtalya’da bunun bedelini öder yabancılar. Zira, İtalyanlar için futbol evvela savunmadır. Terim de bence bu niçinle Fiorentina’da yeteri kadar talih bulamadı.
Terim ile ilgili beni en çok etkileyen şey, iki ağır idman gününde daha sonra bize 1 tam gün ve tam özgürlük verirdi. Bunu daha evvel kimse yaptırmazdı. Alışık olmadığımız için bize inanılmaz gelmişti. Bence fazlaca hakikat bir tahlildi. Futbol yalnızca epeyce çalışmak ve epeyce yorulmaktan ibaret değildir. İdmana ya da maça çıktığın vakit her şeyini verebilmelisin. Bunun için de dinç bir bedene ve rahat bir başa muhtaçlığın var. Bunda epey güzeldi. Bisikletin pedallarına hayli güzel asılırdık ancak daha sonra uygunca dinlenirdik. O özgürlük günleri bize fazlaca uygun gelirdi. Bu usul işe faydaydı, zira alanda 90 dakika boyunca daima dinç kalırdık.
Tüm Fiorentinalı kadro arkadaşlarım üzere benim de Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Lisanımızı konuşmakta zorlanırdı lakin epeyce sadık bir tanesiydi. Ona her an ulaşabilirdik ve kadrodaki her bir oyuncuya dikkat ederdi. Başlangıçta gruptaki yerim epeyce sağlam değildi lakin ilerleyen haftalarda forma talihi aldım. İnsani açıdan bana öğrettikleri için ona teşekkür ediyorum. Beni epeyce daha âlâ bir insan yapan kişidir Fatih Terim.
SANDRO COIS: HERKESİ İŞİN İÇİNE DAHİL EDERDİ
Sandro Cois: Fatih Terim, epeyce büyük şampiyonluklar kazanma yeteneğine sahip bir tanesiydi. Olağanüstü bir kişiliği vardı. Çok karizmatikti. Her vakit agresifti. Alanda her an baskı isterdi. Tüm boşlukları dolduran, rakibini affetmeyen bir kadro için gayretlerdi. Fatih Terim, kısa müddet içerisinde Fiorentina’daki tüm futbolcuların başının içine girmeyi başardı. Herkesi bir ortada tuttu, oynayanları ve oynamayanları ortak gayeye yönlendirdi. Aslında, kadroda epeyce az oynayan futbolcular bile Terim’i fazlaca severdi. Herkesi işin içine dahil etmek konusunda eşsiz bir tanesiydi. Bence bu, Terim’in en büyük silahıydı.
Terim ile ilgili beni en epeyce etkileyen şey, iki ağır idman gününde daha sonra bize 1 tam gün ve tam özgürlük verirdi. Bunu daha evvel kimse yaptırmazdı. Alışık olmadığımız için bize inanılmaz gelmişti. Bence fazlaca yanlışsız bir tahlildi. Futbol yalnızca fazlaca çalışmak ve fazlaca yorulmaktan ibaret değildir. İdmana ya da maça çıktığın vakit her şeyini verebilmelisin. Bunun için de dinç bir bedene ve rahat bir başa muhtaçlığın var. Bunda fazlaca güzeldi. Bisikletin pedallarına fazlaca yeterli asılırdık lakin daha sonra yeterlice dinlenirdik. O özgürlük günleri bize epey güzel gelirdi. Bu prosedür işe faydaydı, zira alanda 90 dakika boyunca daima dinç kalırdık.
Tüm Fiorentinalı ekip arkadaşlarım üzere benim de Terim ile ilgili yalnızca hoş anılarım var. Lisanımızı konuşmakta zorlanırdı lakin fazlaca sadık bir tanesiydi. Ona her an ulaşabilirdik ve kadrodaki her bir oyuncuya dikkat ederdi. Başlangıçta kadrodaki yerim hayli sağlam değildi lakin ilerleyen haftalarda forma talihi aldım. İnsani açıdan bana öğrettikleri için ona teşekkür ediyorum. Beni fazlaca daha yeterli bir insan yapan kişidir Fatih Terim.
SANDRO COIS: HERKESİ İŞİN İÇİNE DAHİL EDERDİ
Sandro Cois: Fatih Terim, epey büyük şampiyonluklar kazanma yeteneğine sahip bir tanesiydi. Kusursuz bir kişiliği vardı. Çok karizmatikti. Her vakit agresifti. Alanda her an baskı isterdi. Tüm boşlukları dolduran, rakibini affetmeyen bir grup için gayretlerdi. Fatih Terim, kısa mühlet içerisinde Fiorentina’daki tüm futbolcuların başının içine girmeyi başardı. Herkesi bir ortada tuttu, oynayanları ve oynamayanları ortak amaca yönlendirdi. Aslında, kadroda epeyce az oynayan futbolcular bile Terim’i hayli severdi. Herkesi işin içine dahil etmek konusunda eşsiz bir tanesiydi. Bence bu, Terim’in en büyük silahıydı.
Terim tahminen İtalya’da şampiyonluklar kazanamadı. Zira, fazlaca açık kelamlı bir tanesiydi. İkinci sebep ise İtalya’da ona sabredecek kadar akıllı yöneticiler yoktu. Fiorentina’daki misyonundan ayrıldığında hepimiz fazlaca mutsuz olduk. Sanırım liderle bir tıp tartışmalar hayatışlar. Fatih Terim’i ne vakit düşünsem, ne vakit biri bana Terim’i sorsa; aklımda daima hayli beğenilen anılar canlanıyor.
Terim tahminen İtalya’da şampiyonluklar kazanamadı. Zira, epeyce açık kelamlı bir tanesiydi. İkinci sebep ise İtalya’da ona sabredecek kadar akıllı yöneticiler yoktu. Fiorentina’daki misyonundan ayrıldığında hepimiz fazlaca mutsuz olduk. Sanırım liderle bir cins tartışmalar hayatışlar. Fatih Terim’i ne vakit düşünsem, ne vakit biri bana Terim’i sorsa; aklımda daima fazlaca beğenilen anılar canlanıyor.