Galatasaray sahiden tat vermiyor… Maça yakalanan ve rakibe verilmeyen konum olarak baktığımızda Galatasaray önde üzere görünüyor ancak oyun asla ve asla tatminkâr değildi. Üç pası bir ortada yapamıyorlar, ileride top tutamıyorlar. Bir iki kaliteli ayağın çabası ile dün gece kazandılar. Oyunun çabucak başında Kerem, sol çaprazdan girdi, kalecinin de kusurundan yararlanıp kapalı köşeden golü yapıverdi. Aslında bu dakikadan daha sonra duran toplardan durum buldular, Gomis de karşı karşıya kaldı fakat ağır davrandı. İkinci yarı aşikâr devirler Galatasaray dan dun oynadı. Pas yapıp, pasla çıkmak, topu denetimde bulundurmak hak getire. Hele hele son saniyelerde Poko’nun vuruşu gol olsa öbür bir tabirle Muslera çıkartamasa Galatasaray maçı kazanamıyordu. Pulgar’a bakıyoruz uygun oynadı lakin Türkiye’de Pulgar üzere oynayan ya da oynayabilecek fazlaca oyuncu var. Ofansif katkısı yok. Alıyor-veriyor… Nelsson kötü oynamadı. Kerem emsalsiz Türkiye’nin en yetenekli futbolcularının başında geliyor. Tahminen ‘Alıp tek başına gidiyor’ diye eleştirilebilir ancak topu aldığında yaklaşan yok, yardıma gelen yok. Sonuçta Galatasaray şu biçimde yahut bu biçimde kazandı. esasen bundan daha sonraki maçlar formalite. Çünkü Torrent artık kendi istatistiklerine oynuyor. Gençleri oynatmak üzere de bir fikri yok. Lig sonunda ‘Bu kadar puan topladım’ diyecek ve elini güçlendirecek hepsi bu. Hakem Volkan Bayarslan’ı haftalardır izliyorum, her maçında beğenmiştim, dün gece de hayli beğendim. Fiziği fazlaca uygun, oyunculara hali harika, tahminen bir ufak avantajı oynatmamak haricinde yanlışı da olmadı. Tebrikler Volkan Bayarslan.